Türkiye'nin etkinliği her geçen gün artıyor

Sayın Adnan Oktar’ın eserlerinde ve kendisinin eserlerinden faydalanılarak hazırlanan makalelerde, belgesellerde, gazete ilanlarında Türkiye’nin önderliğinde Türk-İslam Birliği’nin tesis edilmesi konusu üzerinde önemle durulmaktadır. Büyük cihan imparatorluğu Osmanlı’nın varisi olarak Türkiye’nin, Türk İslam coğrafyasına özlenen barışı ve adaleti getirme gücüne ve yeteneğine sahip olduğuna dikkat çekilmekte ve milli stratejimizin bu yönde olması gerektiği vurgulanmaktadır. Son dönemlerde tam da Sayın Adnan Oktar’ın dikkat çektiği şekilde Türkiye, Türk-İslam coğrafyasının en etkin ülkelerinden biri olma yolunda hızla ilerlemekte, üzerine düşen tarihi sorumluluğu yerine getirmek için inisiyatif almaktadır. Bugüne kadar örneği görülmemiş bir şekilde atak, yönlendirici, uzlaştırıcı, arabulucu ve düzen sağlayıcı bir rol oynamaktadır. Özellikle Ortadoğu’da arka arkaya yapılan girişimler büyük yankı uyandırmakta, hem Batı dünyası hem de İslam alemi Türkiye’nin üstlendiği öncü rolüne destek vermektedir.

Tüm dünyanın dikkatini çeken son zamanlardaki bu girişimler şöyle sıralanabilir;

1.    Suriye ve İsrail arasında neredeyse 50 yıldır devam eden sorunların ve anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için Türkiye’nin öncülüğünde ve arabuluculuğuyla yapılan barış görüşmeleri,

2.    İran’la ABD arasında yaşanan gerginliğin son bulması için Türkiye’nin girişimiyle başlatılan uzlaşı toplantıları ve diyalog süreci,

3.    Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Irak’ı ziyaretiyle başlayan, Irakla Türkiye arasındaki tarihi yakınlaşma.

Allah’ın izniyle tüm bunlar sadece birer başlangıç adımıdır. Çok yakın tarihte Türkiye, Sayın Adnan Oktar’ın da çok defalar ifade ettiği gibi, bölgenin süper gücü haline gelecek, adalet dağıtan, dengeyi sağlayan, güven veren büyük bir devlet olarak dünya tarihinde yerini alacaktır.

 

SAYIN ADNAN OKTAR’IN KONUYLA İLGİLİ AÇIKLAMALARI

 

Konya TV, 28 Şubat 2008

SUNUCU: Evet. Hocam tam bu noktada şu soruyu sormanın yeri tam gelmiş oldu. Şimdi Irak'tan, Filistin'den örnek olarak bahsettik, ama İslam coğrafyasının genelinde bu tür dramlar yaşanıyor. Ve şu anda İslam coğrafyasıda bir birlik haline gelebilmiş de değil. Tam bu noktada Türkiye'ye düşen görev nedir?

ADNAN OKTAR: Türkiye'nin görevi Türk-İslam aleminin lideri olmasıdır. Türk milletine çok büyük görev düşüyor. Türk-İslam aleminin liderliği dünya tarihinin en büyük vazifelerinden birisidir. TÜRK MİLLETİNİN EN HAYATİ GÖREVLERİNDEN BİRİ BUDUR. Yani biz sırf Türkiye'yi kurtarmak değil bütün Türk-İslam alemini kurtarmakla görevliyiz Türk milleti olarak. Türk milleti başka milletlere hakikaten benzemiyor. Bu bir ırkçılık değil. Çok vefalıdır. Güzel huyludur Türkler. İnsancıldır. Çok merhametlidir. Ve müthiş fedakardırlar. Yani gidin bir köye. Misafir olarak bir gidin. Evin en güzel yeri misafire açılır. En güzel yiyecekler misafire getirilir, en güzel yataklar misafire sunulur, en güzel bardaklarda ikram yapılır. Bu ne demek? Demek ki bizim milletimiz egoist değil, bencil değil, sevgi dolu, fedakar, çok çoşkulu bir millettir, Allah için canını vermek için can atar, çok heyecanlı bir millettir.

 


Kaçkar TV, 2 Şubat 2008

KAÇKAR TV: Sınırlar hususunda bir problem olur mu?

ADNAN OKTAR: Bir kere her devlet kendi sınırları içinde olmak üzere bir Cumhuriyetler Birliği tarzında bir yapılanma.

KAÇKAR TV: Olur diyorsunuz.

ADNAN OKTAR: Tabi ki bu anarşiyi de durdurur, terörü de durdurur, kargaşayı da durdurur… Şu an  bölge yanıyor. Ortadoğu perişan durumda herkes rahatsız, Filistin de rahatsız, İsrail de rahatsız, Suriye rahatsız, İran rahatsız. Rahatsız olmayan hiç kimse yok aşağı yukarı bölgede. Bu birliktelik bütün bu rahatsızlığı kökünden silip atacak birşeydir.

KAÇKAR TV:  Yani bir İran da buna dahil olabilir.

ADNAN OKTAR: Tabi tabi.


Bağdat TV, 2 Mart 2008

ADNAN OKTAR:
İnşaAllah büyük bir İslam birliği düşüncemiz var. Türk İslam Birliği tarzında. Dünyanın en büyük süper devleti olacak şekilde Müslüman alemi, bir düşüncemiz var. TÜRKIYE’NIN LIDERLIĞINDE, TÜRKIYE’NIN AĞABEYLIĞINDE, bütün İslam alemini, bütün Türklük alemini birleştirerek. Türklük aleminin zaten hepsi Müslümanlardan oluşuyor, ben anlaşılması için söylüyorum. Yani aslında bu zaten bir İslam birliği olmuş oluyor aynı zamanda. Bu birlik içerisinde bereket, bolluk ve huzur olacağına inanıyoruz. Savaşların duracağına, savaşlara yapılan masrafın yerine insanlara faydalı olan şeylere paraların harcanacağını düşünüyoruz. Bunun da vaktinin yakın olduğuna inanıyoruz. Ama bizim tabi asıl inancımız, Türk İslam Birliğinin oluşmasında ahir zamanda zuhur edecek Hz. Mehdi’nin vesilesiyle bunların olacağına inanıyoruz.  Ve İsa aleyhisselam’ın da zuhur edeceğine ve yakın olduğuna inanıyoruz. Kuran’da belirtildiğine inanıyoruz İsa aleyhisselam’ın inişinin. Hz. İsa ile Hz. Mehdi’nin birleşerek dünyada tek İslam dininin kalacağı şekilde bereket ve bolluk dolu güzel bir çağ açacağına inanıyoruz.

 


Türkiye, 19 Haziran 2008


Milli Gazete, 19 Haziran 2008

Radikal, 21 Kasım 2007

Sabah, 22 Mayıs 2008

Tercüman, 22 Mayıs 2008

 
Vakit, 23 Mayıs 2008

 

 

Tercüman 28 Mayıs 2008
2008-08-19 15:51:16

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top